Sonsuz Kütüphane — I
Rafın Önünde Kalmak
Sonsuz bir kütüphane hayal edelim.
Sonu olmayan raflar,
sayısı bilinmeyen kitaplar,
her biri başka bir hayata açılıyor.
Her rafta başka bir ihtimal var.
Başka bir yol,
başka bir “olabilirdi”.
İnsan burada acele etmiyor.
Koşmuyor.
Paniklemiyor.
Çünkü henüz seçmek zorunda değil.
Bir kitabı açıyorsun.
İlk sayfayı okuyorsun.
Henüz içine girmeden,
başka bir kitabın varlığını hissediyorsun.
Biraz daha bakıyorsun ama gözün diğer kitaba kayıyor.
“Bu da güzelmiş” diyorsun.
Ama okumaya devam etmiyorsun.
Çünkü okumaya başladığın an,
diğer raflardan uzaklaşman gerekiyor.
Bir hikâyenin içine girdiğinde,
binlerce ihtimali bilinçli olarak geride bırakmış oluyorsun.
Bu his yeni.
Eskiden bir hikâyenin içinde kalmak mümkündü.
Şimdi başka hikâyeler sürekli kendini hatırlatıyor.
Sonsuz kütüphanede kalmak,
kitabı açmamak güvenli.
Kimse seni çağırmıyor,
kimse senden devam etmeni beklemiyor.
Henüz hiçbir şeyden vazgeçmedin,
ama hiçbir şeye de başlamadın.
Modern hayat bu hâli çok seviyor.
Araştırmayı,
karşılaştırmayı,
bakmayı,
hazırlıkta kalmayı ödüllendiriyor.
Sonsuz kütüphane insanı cahil yapmıyor.
Aksine, her şeyden biraz haberdar kılıyor.
Ama bu haber hâli,
derinleşmeye izin vermiyor.
Bir hikâyeye başladığında bile
zihnin arka planında başka kitaplar duruyor.
“Sonra ona da bakarım” düşüncesi
hiç susmuyor.
Bu yüzden insan
bir yerde uzun süre kalamıyor.
Bir duygunun içinde,
bir düşüncenin başında,
bir hikâyenin ortasında…
Çünkü sürekli başka ihtimaller
sessizce varlığını hissettiriyor.
Hikâyeler üst üste biniyor.
Dikkat bölünüyor.
Derinlik inceliyor.
Bir kitap kötü olduğu için bırakılmıyor.
Yarım kaldığı için de değil.
Sadece başka kitaplar orada durduğu için.
Ve insan fark etmeden
hikâyeleri tüketmiyor,
hikâyeler arasında kalıyor.
Her şey hakkında fikrimiz var,
ama hiçbir şeyin içinde değiliz.
Sonsuz kütüphane yorucu değil.
Aksine, konforlu.
Ama derinliği yok.
Çünkü derinlik, bir kitabı alıp oturmakla başlıyor.
Ve çoğumuz,
henüz o sandalyeye oturmadık.
“Sorunumuz seçeneklerin çokluğu değil.
Sorunumuz, dikkatin artık hiçbir yerde uzun süre kalamaması.”
Bunu paylaşabilir ve beğenebilirsin;
